Kamuoyuna Duyuru

11 Haziran 2013, Salı

“Gezi Parkı”nda başlayan ve kısa sürede, günümüzün en temel sosyal gerçekliklerinden olan sosyal medya kanalıyla yurt geneline yayılıp 15. gününe giren “toplumsal tepki” hareketi, her kesim tarafından doğru okunmak ihtiyacındadır.

Araştırmaların da ortaya koyduğu şekilde mevcut siyasi hareketlerden bağımsız ve partiler üstü bu yeni toplumsal hareket, gittikçe güçlendiğini gören siyasi iktidarın keyfi uygulamalarına karşı demokratik bir “tepki” olarak cereyan etmektedir. Toplumun tansiyonu, ortaya konan bu barışçıl, sivil harekete polisin yersiz müdahelesi sonunda yükselmiş ve ciddi boyutlara varmış bulunmaktadır.

Demokratik hakkını temel hak ve özgürlüklerin sağlanması amacıyla kullanan bu heterojen toplumsal hareketin Türkiye’de daha önce şahit olunan siyasi parti güdümünde yapılmış mitinglerle ve sokak hareketleri ile benzerlik taşımadığı “sosyolojik bir realite” olarak görülmeli ve kabul edilmelidir. Hükümet, kendisine iletilen meşru talepleri kabul ederek her seçim öncesi vaat ettiği demokratikleşme politikalarını gerçekleştirmekle yükümlüdür. Demokrasinin yalnızca seçimlerden ibaret olmadığı ve demokratik haklarını sokaklarda aramak zorunda bırakılan bu yeni toplumsal harekette yer alanların çağrıları doğru algılanmalı ve politikalar buna göre şekillendirilmelidir.

Çağı yakalama iddiasındaki bir devletin hükümeti, sosyal gerçeklikleri anlamak; düşünce ve ifade özgürlüklerine saygı duymak zorundadır. Buradan yola çıkarak hükümeti uzlaşmacı, barışcıl ve demokratik bir yolda politika yapmaya çağırırken, Sosyoloji Derneği olarak gelişmeleri takip edeceğimizi, Türkiye’de temel insan haklarına saygılı, katılımcı ve şeffaf bir demokrasi anlayışının gelişmesi için elimizden geleni yapmayı görev sayacağımızı kamuoyuna duyururuz.

SOSYOLOJİ DERNEĞİ YÖNETİM KURULU