Sosyoloji Derneği, 18.01.1990 tarihinde Ankara’da 11 sosyoloğun öncülüğünde kurulmuştur. İlk genel kurulunda 40 olan üye sayısı, bugün 400′ü aşmıştır. Merkezi Ankara’da olan dernek, Bakanlar Kurulunun 10.02.1999 tarih ve 99/12405 sayılı kararı ile “Kamu yararına çalışan dernek” statüsü kazanmıştır. Şubesi bulunmamaktadır.
Dernek amacı, tüzüğünde; “Türkiye’de sosyolojinin anlaşılmasına, gelişmesine ve de yaygınlaşmasına katkı yapmak, bu alanda bilimsel etkinliklerde ve yayında bulunmak, toplumbilimciler arasında birlik ve dayanışmayı sağlamak” olarak ifade edilmiştir.
Özel Alan / Kamusal Alan Dikotomisi: Kadınlığın "Doğası" ve Kamusal Alandan Dışlanmışlığı
ÖZET
Kökeni eski Yunan düşüncesine dayanan kamusal/özel alan ayrımında polis, erkeğin, oikos ise kadının ve çocukların yeri olarak tanımlanmaktaydı. Ancak, kamusal/özel alandaki esas kopuş, Sanayi Devrimi ile birlikte olmuştur. Kamusal/özel ve üretim/yeniden üretim bölünmesi, geleneksel olarak bir işin cinsiyete göre bölünmesi bağlamında anlaşılmaktadır. Geleneksel bakış açısında, ev dışındaki ücretli iş, aynı zamanda onların "evin geçimini sağlayanlar" olarak kamusal statülerine has olarak erkeğin kamusal hayata katılımının bir parçası olarak algılanmıştır. Ekonomik açıdan bağımlı olan kimseler (kadınlar, çocuklar, özürlüler vb.) ise bu durumda ücretsiz ve özel alana aittir görüşü kabul görmüştür.
Türkiye'de özellikle, 1990'lı yıllarda kamusal alanın sınırları başörtülü kadınların kamuya ait yerlerde görünür olmak için gösterdikleri çabalar nedeniyle sıkça gündeme gelerek tartışılmıştır. 2002 yılında iktidara gelen AK Parti, 12 yıllık iktidarı sürecinde kadınların kamusal alanlara girmesi yönünde birçok karar almıştır.
Ancak, aynı iktidar partisi kadınları "anne", "eş" ve "ev kadını" gibi geleneksel rolleri içinde tanımlamakta ve muhafazakâr söylemleri de sıkça kullanmaktadır. Ayrıca, "en az üç çocuk", "kürtaj" ve "3 ve daha fazla çocuk sahibi kadınlara" erken emeklilik gibi vaatlerle kadınlar kamusal alanın dışında tutulmaya çalışılmaktadır.
Private Space / Public Space Dichotomy: Nature Of Femininity And Women's Exclusion From Public Space
ABSTRACT
In the distinction between public and private space whose base lies in the ancient Greek thought, polis was defined as the place of man, and oikos as the place of woman and children. However, the main division between public and private space has taken place with the Industrial Revolution. The division between public/private and production/reproduction is conventionally understood in terms of the division of labor in accordance with gender difference. From the traditional point of view, the paid work outside home has been perceived as a part of man’s participation in public life which also contributes to their public status as ‘the breadwinner of the house.’ The view that those who are economically dependent (women, children, disabled etc.) belong to free and private space has been accepted in this case.
In Turkey, especially in the 1990s the borders of the public space have been on the agenda and discussed intensely due to the efforts of women wearing headscarves in order to be visible in public places. AK Party which became the ruling party in 2002, has made many decisions regarding women’s entrance to the public space throughout their 12 year’s government period. However, the same party has been defining women within their traditional roles such as ‘mother’, ‘wife’ and ‘housewife’ and frequently using the conservative discourse. In addition, with the promises such as ‘at least 3 children’, ‘abortion’ and ‘early retirement for women with 3 or more children’, an attempt to exclude women from the public space has also been made.