Sosyoloji Derneği, 18.01.1990 tarihinde Ankara’da 11 sosyoloğun öncülüğünde kurulmuştur. İlk genel kurulunda 40 olan üye sayısı, bugün 400′ü aşmıştır. Merkezi Ankara’da olan dernek, Bakanlar Kurulunun 10.02.1999 tarih ve 99/12405 sayılı kararı ile “Kamu yararına çalışan dernek” statüsü kazanmıştır. Şubesi bulunmamaktadır.
Dernek amacı, tüzüğünde; “Türkiye’de sosyolojinin anlaşılmasına, gelişmesine ve de yaygınlaşmasına katkı yapmak, bu alanda bilimsel etkinliklerde ve yayında bulunmak, toplumbilimciler arasında birlik ve dayanışmayı sağlamak” olarak ifade edilmiştir.
BİR YER OLARAK GÖBEKLİ TEPE’NİN ÖTEKİLEŞ(TİRİL)EN SON SAKİNLERİ
ÖZET
Dünyanın en eski inanç merkezi olan Göbekli Tepe’nin keşfi sonrasında mekânsal olarak yeniden üretilmesi, bir taraftan Göbekli Tepe’yi popüler hale getirirken, diğer taraftan Göbekli Tepe’ye kutsal bir yer olarak saygı duyan insanların bu yerle olan bağlarının kopması suretiyle yerel halkı “öteki”leştirmiştir. Ötekileş(tiril)en yerel halkın atalarından miras kalan inancın, ritüellerin ve kültürün kesintiye uğraması, hatta yok olma tehlikesi önemli bir sorundur. Bu çalışmanın amacı, Göbekli Tepe’yi arkeolojik boyutundan farklı olarak burada yaşayan halkın bir “yer” olarak Göbekli Tepe ile olan sosyomekansal ilişkisini anlamaya çalışmaktır. Çalışmada nitel araştırma yöntemi kullanılmış olup, araştırma kapsamında Göbekli Tepe çevresindeki altı köyde yaşayan 20 katılımcı ile görüşmeler yapılmıştır. Görüşmeler sonucunda elde edilen bulgulara göre; keşif sonrasında yerel halkın bir yer olarak anlam yükledikleri Göbekli Tepe ile olan bağı koparılmış ve yeniden üretilen Göbekli Tepe, bölge insanının yabancı kaldığı bir müşterek mekân haline dönüşmüştür. Göbekli Tepe’nin bir meta olarak görsel tüketime dayanan turistik bir merkeze dönüştürülmesi yoluyla ülke içinden ve dışından birçok insanın buraya gelmesi sağlanırken, yıllardır bu yerin gerçek sahipleri olan yerel halkın ötekileş(tiril)erek bu yerle bağlarının koparılması önemli bir tartışma konusudur.
ABSTRACT
THE OTHERIZED LAST RESIDENTS OF GÖBEKLİ TEPE AS A “PLACE”
Göbekli Tepe, the oldest known center of belief in the world, has been spatially reproduced since its discovery. On the one hand, this situation has made Göbekli Tepe popular, but on the other hand, the people who respect Göbekli Tepe as a sacred place have had their ties with this place broken and the local people have been otherized. The danger of the interruption or extinction of the faith, rituals, and culture inherited by the local people from their ancestors is a major problem. This study aims to understand the sociospatial relationships of Göbekli Tepe, in contrast to its archaeological dimension. A qualitative research method was applied and interviews were conducted with 20 participants living in six villages around Göbekli Tepe. According to the findings, after the site’s discovery, the bond of the local people with Göbekli Tepe was severed and Göbekli Tepe became a place where local people were alienated. It is an important contradiction that Göbekli Tepe has been transformed into a touristic center based on visual consumption as a commodity tool and that tourists from inside and outside the country are invited to visit Göbekli Tepe alongside the otherizing of the local people who have long been the true possessors of this place.