Sosyoloji Derneği, 18.01.1990 tarihinde Ankara’da 11 sosyoloğun öncülüğünde kurulmuştur. İlk genel kurulunda 40 olan üye sayısı, bugün 400′ü aşmıştır. Merkezi Ankara’da olan dernek, Bakanlar Kurulunun 10.02.1999 tarih ve 99/12405 sayılı kararı ile “Kamu yararına çalışan dernek” statüsü kazanmıştır. Şubesi bulunmamaktadır.
Dernek amacı, tüzüğünde; “Türkiye’de sosyolojinin anlaşılmasına, gelişmesine ve de yaygınlaşmasına katkı yapmak, bu alanda bilimsel etkinliklerde ve yayında bulunmak, toplumbilimciler arasında birlik ve dayanışmayı sağlamak” olarak ifade edilmiştir.
META VE GÖSTERİ OLARAK KURUMSAL SOSYAL SORUMLULUK: MARXİST BİR ELEŞTİRİ
Çağatay TOPAL
ÖZ
Bu makalenin ana konusu, serbest piyasa mekanizması ile kamusal yarar arasındaki sözde karşılıklı fayda ilişkisini, Kurumsal Sosyal Sorumluluk (KSS) tartışmaları üzerinden sorgulamaktır. Mevcut eleştirel KSS yazınını aşmak amacında olan bu makale, KSS kavramına Marxist bir bakış açısı ile yaklaşmaya çalışmaktadır. Makalede, KSS kavramının, Debordcu anlamda gösteri kavramının en az iki özelliğini taşıdığı için (işçi sınıfının birbirleriyle karşı karşıya getirilmesi ve insani değerlerin metalaştırılması), gösteri olarak nitelendirilebileceğini ileri sürmekteyiz. Makale, sözü edilen iki özelliğin küresel alandaki KSS söylemine ne kadar içkin olduğunu göstermek amacıyla KSS alanında kabul edilmiş en kapsamlı kılavuzlar olan Birlemiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi ve Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’nün (OECD) Çok Uluslu Şirketler için Kılavuzu üzerinde durmaktadır. Amaç, KSS kavramının ve uygulamalarının sınırlılıkları, başarısızlıkları veya potansiyeline dair yapılan tartışmaları aşmaktır, çünkü bu tür analizler doğaları gereği meta ilişkilerinin mantığı içerisinde kalmaktadır. Dolayısıyla, bu makalenin sunduğu katkı, KSS kavramını gösteri olarak yeniden kavramsallaştırmak olacaktır.
ABSTRACT
CORPORATE SOCIAL RESPONSIBILITY AS COMMODITY AND SPECTACLE: A MARXIST CRITIQUE
This article problematizes the so-called mutually beneficial relationship between free market mechanisms and common good through the debates around Corporate Social Responsibility (CSR). With the help of Marxist concept of “commodity” combined with Guy Debord’s notion of “spectacle””, we argue that CSR can be considered as a spectacle in Debordian sense, because it has at least two characteristics of the spectacle: confronting the working class with each other and commodifying the humanitarian values. For our analysis, we focus on the two most comprehensive texts that have major contributions to the existence, dispersion and institutionalization of CSR worldwide: UN Global Compact and OECD Guidelines for Multinational Corporations. Our aim is to exceed the discussions about the limits, failures or potentials of CSR; because such analysis inherently follows the logic of commodity relations. “CSR as spectacle” will provide possibilities for contextualization of the spectacle as well as a novel reading of CSR.