Sosyoloji Derneği, 18.01.1990 tarihinde Ankara’da 11 sosyoloğun öncülüğünde kurulmuştur. İlk genel kurulunda 40 olan üye sayısı, bugün 400′ü aşmıştır. Merkezi Ankara’da olan dernek, Bakanlar Kurulunun 10.02.1999 tarih ve 99/12405 sayılı kararı ile “Kamu yararına çalışan dernek” statüsü kazanmıştır. Şubesi bulunmamaktadır.
Dernek amacı, tüzüğünde; “Türkiye’de sosyolojinin anlaşılmasına, gelişmesine ve de yaygınlaşmasına katkı yapmak, bu alanda bilimsel etkinliklerde ve yayında bulunmak, toplumbilimciler arasında birlik ve dayanışmayı sağlamak” olarak ifade edilmiştir.
CONFORMITY VERSUS INFORMALITY: ON RELATIONSHIP BETWEEN THE SOCIALISTS AND BUREAUCRATIC ELITE IN TURKEY
ABSTRACT
Might the history of socialism in Turkey be read as the history of “ostracism” and “proscription” of the socialists from the political system? On the other hand, might the socialists in Turkey be considered as a (one of the) outsider(s) or political (one of the) enemy/enemies? This article wants to answer these questions and focus on the problem of how Turkish socialists affect the political system, while they are in mainly the outside of the system. The main argument of this article is that the socialists can be considered as an outsider/public enemy of Turkish political system by the bureaucratic elite, but social relations occurred in the non-political institutions of Turkish society have given opportunities to the socialists for affecting the political system. In other words, nonpolitical social institutions and daily social relations occurred in these institutions have been the only space for the socialists to be politically active and to illegally and informally affect the inside (formal institutions) of the political system. This is also one of the main reason for the endemic informality and/or illegality tradition in the Turkish left. The main aim of this study is to explore the relationship, interactions, and dilemmas regarding conformity versus illegality in line with the contradictive evolvement of relations between the socialists and bureaucratic elite in the Turkish political life.
ÖZ
UYUMLULUK GAYRİRESMİLİĞE KARŞI: TÜRKİYE’DE SOSYALİSTLER İLE BÜROKRATİK ELİT ARASINDAKİ İLİŞKİ ÜZERİNE
Türkiye’de sosyalizmin tarihi sosyalistlerin maruz kaldığı “sürgün” ve “yasaklama” tarihi üzerinden okunabilir mi? Veya, Türkiye’de sosyalistler yabancı(lardan biri) veya siyasal hasım(lardan biri) olarak değerlendirilebilir mi? Bu çalışma, bu sorulara cevap bulmaya çalışmakta ve Türkiye’de sosyalistlerin, sistemin dışında iken, siyasal sistemi nasıl etkileyebildikleri konusu üzerine odaklanmaktadır. Bu çalışmanın ana sorunsalı, Türkiye’de sosyalistlerin bürokratik elit tarafından Türk siyasal sistemininin sözde yabancısı/toplum düşmanı olarak kabul edilebilirken, Türk toplumunun siyaset-dışı kurumlarındaki sosyal ilişkilerin sosyalistlere siyasal sistemi etkileyebilme olanağını verebildiğidir. Diğer deyişle, siyasetdışı toplumsal kurumlar ve bu kurumlarda yaşanan günlük sosyal ilişkiler, sosyalistlerin siyaseten aktif olabildikleri ve siyasal sistemin içerisini (resmi kurumları) gayriresmi olarak etkileyebildikleri yerler olmalarıdır. Bu da, Türk solundaki yaygın gayriresmilik geleneğinin en önemli sebeplerinden birisidir. Bu bağlamda, bu çalışmanın ana amacı, Türk siyasi hayatında bürokratik elit ile sosyalistler arasındaki ilişkilerin çelişen gelişimi paralelinde uyumluluğun gayriresmilikle çatışması bağlamında ortaya çıkan ikilemler ile karşılıklı etkileşimleri ortaya koyabilmektir.