ÖZET

COVID-19 küresel salgını söz konusu olduğunda, sosyali bu denli etkileyen bir süreci incelemek için gereksinim duyulan araştırma yöntemlerinin çeşitlenmesi şaşırtıcı değildir. Alışılagelen pratiklerin – hastalığın bulaşma riski açısından– güvenli olmadığı ya da çeşitli kısıtlamalar nedeniyle sürdürülmesinin olanaksızlaştığı mevcut durumda iki olasılık gündeme gelmektedir: (a) süregelen pratiklere belirsiz bir süre için ara vermek ya da (b) bulaşıcı hastalıkla ilişkili riskler olmaksızın araştırma yapmanın temel ilkelerinden ödün verilmeden uyarlanan yeni teknik ve yöntemlere başvurmak. Böylece iletişimi hastalık bulaşma risklerini ortadan kaldırarak sürdürmeye olanak tanıyan sanal ortamlar, sosyal bilim araştırmalarında geniş bir kullanım alanı bulmuştur. Nitel araştırma süreçlerine çevrimiçi anket ve mülakat uygulamaları çok daha yoğun bir şekilde dâhil olmuştur. Belirli durumlarda çevrimiçi – görüntülü– görüşmelerin, söylem analizine dayanan nitel araştırma yöntemleri açısından bazı yararları olduğu düşünülebilir. Bu şekilde derinlemesine görüşme yapılarak COVID-19 küresel salgınının toplumsal etkileri üzerine gerçekleştirdiğimiz ve sosyoloji yüksek lisans tezi olarak sunduğumuz araştırmamızın evreni, küresel salgının ilk üç ayında Türkiye genelinde hastanede yatarak tedavi gören COVID-19 hastalarından oluşturmaktadır. Bu makalede, araştırma bulgularından ziyade değişen saha kavramı ve veri toplama teknikleri, yeni araçların sunduğu imkânlar ve kısıtlılıklar, araştırmacı ve katılımcıya güven, etik kodların gözden geçirilme gerekliliği gibi konuların değerlendirilmesi amaçlanmaktadır. Deneyim birikimi aktarılırken aynı zamanda ilişkili kavramların bilimsel yayınlar eşliğinde tartışılması, nitel araştırma tasarlayacak bilim insanlarına katkı sunmaya yöneliktir. Küresel salgın sürecindeki bu araştırma deneyimimiz, çevrimiçi derinlemesine görüşme tekniğinin; sahaya erişme ve yüz yüze görüşme yapmak için maliyeti azaltan, seyahat gerekliliğini ortadan kaldıran, etik ve araçsal açılardan geleneksel yöntemlerin yerini almaya aday bir seçenek olduğunu göstermiştir.

ABSTRACT

RESEARCHING THE SOCIAL IMPACTS OF COVID-19 DIAGNOSIS ON PATIENTS: NEW RESEARCH OPPORTUNITIES IN THE PANDEMIC

When it comes to the COVID-19 Pandemic, an extraordinary event that has such social impacts, it is not surprising that the research methods needed to be reviewed with diversifying approach. In the current situation where the usual practices are not safe –due to the risk of disease transmission– or it is impossible to continue due to various restrictions, two possibilities come to the fore: to suspend the ongoing practices for an indefinite period or to resort to new techniques and methods that can be applied free from the risks but by continuing to follow the basic principles of the previous ones. A wide area has been opened to virtual environments where it is possible to maintain communication by eliminating risks. With the pandemic, online survey and interview applications have been more intensely involved in qualitative research processes carried out in different disciplines. In certain situations, online –face-to-face/video– interviews may be considered to have some benefits in terms of qualitative research methods based on discourse analysis. The universe of our research, which we studied the social effects of the COVID-19 Pandemic by making in-depth interviews via using that method and presented as a sociology master's thesis, consists of COVID-19 patients who received inpatient treatment throughout Turkey in the first three months of the pandemic. In this article, it is aimed to evaluate issues such as the changing field concept and data collection techniques, the possibilities and limitations of new tools, trust in the researcher and the participant, the necessity of reviewing ethical codes, rather than research findings. While the accumulation of experience is transferred, the discussion of related concepts with the scientific articles might contribute to the scientists who will design qualitative research. The use of online in-depth interview technique that our research experience in the pandemic times has mainly based on seems to be a good candidate to replace traditional methods in terms of ethics and instrumentality, reducing the cost of accessing the field and conducting face-to-face interviews, eliminating the need for travel.