TEŞEKKÜRLER

Yayın Kurulu

Yayın Kurulu

Dergimizin bu sayısına, gelen makalelere hakemlik yaparak katkıda bulunan ve soyadları alfabetik sıra ile aşağıda verilmiş olan meslektaşlarımıza teşekkür ederiz.

Yard. Doç. Dr. Zerrin ARSLAN (Mustafa Kemal Üniversitesi)

Prof. Dr. Ayşe AYATA (ODTÜ)

Prof. Dr. Aylin GÖRGÜN BARAN (Hacettepe Üniversitesi)

Yard. Doç. Dr. Savaş ÇAĞLAYAN (Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi)

Doç. Dr. Mustafa Kemal COŞKUN (Ankara Üniversitesi)

Yard. Doç. Dr. Temmuz GÖNÇ (Anadolu Üniversitesi)

Yard. Doç. Dr. Zuhal GÜLER (Abant İzzet Baysal Üniversitesi)

Yard. Doç. Dr. Sanem GÜVENÇ (Marmara Üniversitesi)

Prof. Dr. Aytül KASAPOĞLU (Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi)

Prof. Dr. Nilay ÇABUK KAYA (Ankara Üniversitesi)

Prof. Dr. İbrahim KAYA (Dokuz Eylül Üniversitesi)

Doç. Dr. Demet LÜKÜSLÜ (Yeditepe Üniversitesi)

Doç. Dr. Yonca ODABAŞ (Çankırı Karatekin Üniversitesi)

Doç. Dr. Şevket ÖKTEN (Harran Üniversitesi)

Doç. Dr. Çakır Ceyhan SÜVARİ (Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi)

Yard. Doç. Dr. Serdar ÜNAL (Adnan Menderes Üniversitesi)

META VE GÖSTERİ OLARAK KURUMSAL SOSYAL SORUMLULUK: MARXİST BİR ELEŞTİRİ

ÖZ

Bu makalenin ana konusu, serbest piyasa mekanizması ile kamusal yarar arasındaki sözde karşılıklı fayda ilişkisini, Kurumsal Sosyal Sorumluluk (KSS) tartışmaları üzerinden sorgulamaktır. Mevcut eleştirel KSS yazınını aşmak amacında olan bu makale, KSS kavramına Marxist bir bakış açısı ile yaklaşmaya çalışmaktadır. Makalede, KSS kavramının, Debordcu anlamda gösteri kavramının en az iki özelliğini taşıdığı için (işçi sınıfının birbirleriyle karşı karşıya getirilmesi ve insani değerlerin metalaştırılması), gösteri olarak nitelendirilebileceğini ileri sürmekteyiz. Makale, sözü edilen iki özelliğin küresel alandaki KSS söylemine ne kadar içkin olduğunu göstermek amacıyla KSS alanında kabul edilmiş en kapsamlı kılavuzlar olan Birlemiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi ve Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’nün (OECD) Çok Uluslu Şirketler için Kılavuzu üzerinde durmaktadır. Amaç, KSS kavramının ve uygulamalarının sınırlılıkları, başarısızlıkları veya potansiyeline dair yapılan tartışmaları aşmaktır, çünkü bu tür analizler doğaları gereği meta ilişkilerinin mantığı içerisinde kalmaktadır. Dolayısıyla, bu makalenin sunduğu katkı, KSS kavramını gösteri olarak yeniden kavramsallaştırmak olacaktır.

ABSTRACT

CORPORATE SOCIAL RESPONSIBILITY AS COMMODITY AND SPECTACLE: A MARXIST CRITIQUE

This article problematizes the so-called mutually beneficial relationship between free market mechanisms and common good through the debates around Corporate Social Responsibility (CSR). With the help of Marxist concept of “commodity” combined with Guy Debord’s notion of “spectacle””, we argue that CSR can be considered as a spectacle in Debordian sense, because it has at least two characteristics of the spectacle: confronting the working class with each other and commodifying the humanitarian values. For our analysis, we focus on the two most comprehensive texts that have major contributions to the existence, dispersion and institutionalization of CSR worldwide: UN Global Compact and OECD Guidelines for Multinational Corporations. Our aim is to exceed the discussions about the limits, failures or potentials of CSR; because such analysis inherently follows the logic of commodity relations. “CSR as spectacle” will provide possibilities for contextualization of the spectacle as well as a novel reading of CSR.

Devam...

TÜRKİYE'DE EZİDİ SIĞINMACI KADINLARIN SORUNLARI ÜZERİNE SOSYOLOJİK BİR ARAŞTIRMA: BATMAN VE DİYARBAKIR KAMP ÖRNEKLERİ

ÖZ

Bu makalede Türkiye’ye sığınmış Ezidi kadınlar ele alınmıştır. Araştırma, Diyarbakır ve Batman’daki Ezidi sığınmacı kamplarında gerçekleştirilmiştir. Nitel araştırma yöntemine göre yapılmış bu araştırmada veriler mülakat tekniği ile elde edilmiştir. 35 kadın ile mülakat yapılmıştır. Araştırma sonucuna göre kamp ortamında sığınmacı kadınların, ataerkillik ve toplumsal cinsiyet rolleri nedeniyle yaşadıkları zorluklar olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca, öz bakım ve estetik ihtiyaçlarının karşılanamamasına bağlı olarak sığınmacı kadınlarda benlik saygılarının düştüğü görülmüştür. Kadınların düzenli ve sağlıklı gıdaya erişimlerinde kısıtlılıklar olduğu anlaşılmış, Güneydoğu’da yeniden başlayan silahlı çatışmalarla birlikte bu kısıtlılıkların daha da arttığı tespit edilmiştir. Kamp şartlarının hijyen koşullarından uzak olduğu, bunlarla birlikte gerek eğitim gerek sosyal, kültürel ve dini ihtiyaçların hiç birinin karşılanamadığı anlaşılmıştır. Savaş travmasına bağlı kimi ruhsal problemlerin yaşandığı görülmüş; işsizlik, parasızlık gibi yaygın sorunlar yaşadıkları tespit edilmiştir.

ABSTRACT

A SOCIOLOGICAL INVESTIGATION ON ISSUES OF EZİDİ REFUGEE WOMAN: BATMAN AND DİYARBAKIR CAMP EXAMPLES

In this manuscript, the issue of women refuged Turkey was investigated. The study was carried out in Ezidi camps in Diyarbakir and Batman. The data were obtained with interview technique in the study conducted according to quality investigation method. 35 women were interviewed. According to the results of the study, it was understood that the women experienced hardships due to patriarchy and gender roles in the society. Besides, it was observed that self respect in these women fell great deal in connection with not meeting their self care and easthetical needs. It was understood that there were restrictions with the women in accessing to regular and healty food; and these restfictions have increased more since terror events reoccurred in Southeastern Anatolia. It was seen that the conditions in camps were far from being hygenic; however, none of their educational, social, cultural and relegious needs were met. It was seen that they experienced pyhscological health problems depending on war trauma and that they had common problems such as unemployment and poverty.

Devam...

ORTA SINIFLARIN FARKLI KESİTLERİ: SINIF GEÇMİŞİ, KÜLTÜR PROTİKLERİ VE MESLEKİ STATÜ

ÖZ

Sunulan çalışmada, Ankara’yı temsil eden ve üç kuşağı kapsayan bir toplumsal hareketlilik araştırmasının verileri kullanılarak, “orta sınıf”ların kendi içinde hangi eksenlerde farklılaştığını sorgulanmıştır. Ankara’daki “orta sınıf”ların toplumsal hareketlilik deneyimi nasıl şekillenmektedir? Türkiye modernleşmesi süresince, eğitimin demokratikleşmesi için atılan adımlar bir “orta sınıf” yaratmakta ne kadar başarılı olmuştur, “orta sınıf”ların ne kadarlık bir kısmı eğitim basamaklarını tırmanarak gelmiştir, ne kadarı kent kökenlidir? Yaşam tarzı ve kültürel beğeniler konusunda birbirlerinden nasıl ayrışmaktadır, toplumsal hareketlilik yörüngesinin bu farklılaşmada etkisi nedir? Bu sorular çoklu mütekabiliyet analizi (Multiple Correspondence Analysis) ve kümeleme analizi (Cluster Analysis) ile değerlendirilmiştir ve sınıf geçmişleri, kültürel pratikleri ve bugünkü mesleki statüleri açısından farklılaşan beş kesit tespit edilmiştir. Bu kesitlerin özelliklerine ve görece büyüklüklerine dayanarak, Türkiye’deki sınıf-kültürel dönüşüm üzerine literatüre katkı sunacak bir tartışma yürütülmüştür.

ABSTRACT

FRACTIONS OF MIDDLE CLASSES: CLASS BACKGROUND, CULTURAL PRACTICES AND OCCUPATIONAL STATUS

By using the database of a three generational and representative social mobility study, this project explores the ways in which middle classes in Ankara are fractionated. What are the ways in which middle classes’ mobility trajectories are patterned? How far the policies implemented to democratise the education has been successful; what percentage of the middle classes reached to their position through education? What are differences within the middle classes in terms of their life styles and cultural participation? What is the role of social mobility in establishing such patterns? These questions are discussed through the use of multiple correspondence analysis and cluster analysis. The analysis reveals five fractions within the middle classes in Ankara; each of which is distinct in terms of its members’ class backgrounds, cultural practices and current occupational statuses. By depending upon the peculiriaties and relative sizes of these fractions, the paper eloborates a discussion on the class cultural changes in the Turkish context.

Devam...

KÜRESELLEŞME VE TÜRKİYE'DE KIRSAL KADININ ÜCRETLİ EMEĞİ: RAPANA VENOSA ÜRETİM ZİNCİRİ ÜZERİNDEN BATI KARADENİZ BÖLGESİNDE BİR VAKA ANALİZİ

ÖZ

Karadeniz Bölgesi’nin kırsal kesimlerinde kadınlar işgücüne genellikle yoksulluğu hafifletmek adına katılmaktadır. Rapana Venosa (deniz salyangozu) üretimi, özellikle kırsal kadınların istihdam edildiği sektörlerden biridir. Bu çalışmada deniz salyangozu üretim zincirinde toplumsal cinsiyete dayalı işbölümü olgusu ve ücretli işin kadın işçilerin toplumsal statüsü üzerindeki etkisi feminist bir yaklaşımla incelendi. Veriler Sinop-Dikmen ve Samsun-Çarşamba ilçelerinde iki salyangoz işleme fabrikasının sahipleri, yöneticileri ve kadın işçileri ile yapılan derinlemesine mülakatlar ve katılımsız gözlem yoluyla derlendi. Bulgular, küresel üretim zincirinin, ücretli işlerde çalışarak kendilerine özerk alan yaratmaya yönelik yeni stratejiler geliştiren kırsal kadınların esnek, görünmeyen - dolayısıyla ucuz - emeğine dayandığınave kadın emeğin değersizliğine yönelik toplumsal algıyı yeniden ürettiğini yansıtmaktadır

ABSTRACT

GLOBALIZATION AND RURAL WOMEN'S WAGE LABOR IN TURKEY: A CASE STUDY OF RAPANA VENOSA PRODUCTION CHAIN IN WESTERN BLACK SEA REGION

In rural Black Sea communities in Turkey, women are often engaged with paid work to mitigate poverty. Rapana Venosa (veined rapa whelk) production is one of the sectors that rural women are especially employed. In this study, gender division of labour in the global production chain of veined rapa whelk and its implication for women’s social satus were examined from a feminist perspective. Data were collected through in-depthinterviews with owners, managers and women workers of whelk- processing factories in two villages of Sinop-Dikmen and Samsun-Çarşamba districts and non-participatory observation. Research findings suggest that the flexible global production chain of rapa whelk depends on rural women’s informal and cheap labour and thus reproduces the invisibility of women’s labour and women’s secondary status.

Devam...